Hoca Ahmed Yesevi Türbesi

12. yüzyılın en önemli Sufi üstadı Hoca Ahmed Yesevi’nin Türbesi, Kazakistan’ın güneyinde, Türkistan şehrinde yer almaktadır. Orta Asya Hükümdarı Timur tarafından 1389-1405 yılları arasında yaptırılmış olan türbe, 12. yüzyıldan kalma daha küçük türbenin yerini almıştır. Ancak, Timur’un 1405’te ölümü üzerine türbe inşaatı durdurulmuş ve bir daha tamamlanmamıştır.

Yarım kalan türbe, bugün Türkistan olarak adlandırılan Yassı isimli orta çağ şehrinde eski bir kale içinde yer almaktadır.

Dikdörtgen şeklindeki türbe 39 metre boyundadır ve bitmemiş olmasına rağmen, Timur mimarisinin en iyi korunmuş ve en seçkin örneklerinden biridir. Projede yetenekli Fars ustalar çalıştırılmıştır ve Timur’un da inşaat çalışmalarına katıldığı söylenir.

Türbenin yenilikçi mekânsal düzenlemeleri, tonozları, kubbeleri ve süsleri Timur döneminin diğer büyük İslami yapılarında, özellikle de Semerkant’taki güzel cami ve türbeleri ile ünlü Özbekistan kentinde prototip olarak kullanılmıştır.

Pişmiş tuğladan inşa edilen Hoca Ahmed Yesevi Türbesi, çeşitli fonksiyonlara sahip otuz beş odadan oluşmaktadır. Orta Asya’nın en büyüğü olan ve güzel turkuaz çinilerle dekore edilmiş konik küresel kubbe, ana salonun (kazandık) üzerine oturur, kubbede orijinal duvar resimleri, entradosta (kemerin alt veya iç eğrisi) alabaster sarkıtlar (mukarnas), dış ve iç duvarlarda geometrik desenler ve epigrafik özellikli sırlı çiniler, duvarlarda Küfi ve Suls yazıtları ve Kur’an metinleri yer almaktadır. İç mekanın ana girişi ve parçaları tamamlanmamış, dönemin inşaat yöntemlerine dair önemli kanıtlar sağlamıştır.

Şehrin tarihi bölgesindeki mülkler, mezarlar ve kalıntılar, Orta Asya tarihine ilişkin önemli kanıtlar sunmaktadır. Türbe, Sufi emirleri ve Timur’un siyasi ideolojisinin yardımıyla bu bölgede İslam'ın yayılması ile yakından ilişkilidir.

Hoca Ahmed Yesevi’nin hayatına dair detaylar eksiktir. 1103 yılında, Kazakistan’ın güneydoğusunda, o zamanlar İspicap olarak bilinen Sayram şehrinde doğdu. Babası Şeyh İbrahim bölgede iyi bilinen biriydi, ancak Ahmed yedi yaşında yetim kaldı ve ablasıyla birlikte kalan tek yakın akrabasıyla Yassı’ya taşındı. Öğretmeni, Arslan Bab olarak da bilinen saygıdeğer Arıstan Bab'dı (her iki isim de 'aslan' anlamına gelmektedir).

Arıstan Bab’ın ölümü üzerine Hoca Ahmed Yesevi, Özbekistan’da Buhara’ya taşınarak Orta Asya’da Sufizm’in gelişmesinde önemli bir isim olan Şeyh Yusuf Hamadani’nin öğrencisi oldu. Daha sonra Yassı’ya döndü ve Ahmed Yesevi adını alarak Sufi İslam’ı son derece başarılı bir şekilde yayan kişi oldu. 1166’da öldü.

Yesevi, yaşamı boyunca, popülaritesinin önemli bir sebebi olan sıradan insanlarla Türk dilinde yazılmış şiirler ve vaazlarla iletişim kurma yeteneğine sahipti. Şiirleri daha sonra Divan-i Hikmet adlı kitapta toplandı. Hz. Muhammed'in öldüğü 63 yaşına geldiğinde, Peygamber’den daha uzun bir dünya yaşamı yaşamak istemediğini söyleyerek dua ve tefekkür içinde yaşadığı bir yeraltı hücresine çekildi. Timur büyük türbenin yapılmasını emretmeden önce küçük mezarı bir hac yeriydi.

Yassı, 16. ve 18. yüzyıllar arasında Kazak Hanlığı’nın başkenti oldu. Kazak liderleri, manevi açıdan önemli olduğu için burayı seçti, bu şekilde hem Hoca Ahmed Yesevi’nin İslam mirasına hem de Timur’un mirasının bir kısmına sahip çıktılar.

Birçok Kazak Hanı ve diğer üst düzey şahsiyetler buraya gömülmüştür, bu da bir evliya mezarına yakın gömülmenin bir sonraki dünyada koruma sağlayacağına dair geleneksel inancı yansıtmaktadır. İlk gömülenler arasında 1519’da Kazak Hanlığı’nın kurucularından Canibek’in kızı Amanbike vardır.

Yassı, 1771’de Abılay Han’ın da aralarında bulunduğu birçok Kazak Hanı’nın tahta çıktığı yerdi.

Bizi Instagram'da takip edin

@modern_silk_road_tour